Bugünlerde ülke gündemimizi oluşturan konulara bir bakalım. Çocuk Tecavüzleri, Ali Ağaoğlu'nun Ortancası , Reza'nın ABD'de tutuklanması ve Bitmeyen Terör. İlk 2 ve son 2 birbiriyle yakından alakalı ama aslında hepsi bütün. Nasıl mı , anlatalım.
Çocuk tecavüzlerinden başlayalım. Aslında hep vardı kulak arkası edildi bir süre. Sonra internete suç bulundu malum sitelere tek tek yasak kondu. VPN çıktı mertlik bozuldu o ayrı. Maksat şekilde hükümet karşıymış gibi görünsün. Karşı olmadıklarını hep beraber gördük. Hayvana eziyet eden, insana da eder. Kadına şiddet devam ettikçe de çocuk tecavüzü bitmez. Kadına şiddet derken sadece fiziki şiddeti konuşmuyorum. Fiziksel şiddete yol açan ve bizzat izin veren arka plandan bahsetmek lazım. Duygusal şiddetin her türlüsüne izin veren satılık bir toplum zihniyeti oluştu. Ortalık sahte evlilikten geçilmez oldu. Kadınlar sosyal statü ve para için herşeye izin verir oldu yani resmen tecavüze davetiye çıkarttı. Toplumsal ikiyüzlülük önce çocuğu vurur. Çocuğun duygusal güveni yoksa fiziki güveni olamaz. Yalancı ilişkilere alıştırdığımız, çıkar için yaptıklarımızla örnek olduğumuz çocuklarımıza tecavüz edilince anaları nerdeymiş ? İğne önce kendimize arkadaşlar önce kendimize. Sahte tüm ilişkilere teşne kadınların tecavüze uygun çocukları olur. Boşu boşuna, anasına bak kızını al dememiş atalarımız, değil mi? Erkekler den hiç bahsetmeyeceğim onları da kadınlar yetiştiriyor çünkü.
Gelelim ortancaya. Ortanca yarı gölge seven çiçektir aslında. Ama Ali Ağaoğlu sayesinde lügatımıza başka şekilde de girdi. Arkadaşlar adam haklı, hem de sonuna kadar. Yukarıda bahsettiğim toplumsal ikiyüzlülük buna zaten izin veriyor. Adam 3 tane almış 5 tane almış kime ne, kadınlar razıysa, mutluysa ve ses çıkarmıyorsa. Dikkat ettim erkekler bu durumu daha çok eleştiriyor. Neden, çünkü kötü rol model oldu. Ali Ağaoğlu kadar para kazanamayıp 3 taneyi açık açık alamayacaklar, çıta yükseldi. Haa görünüşte tek eşli diğer zenginleri örnek göstermeyin bir zahmet, onların ki zaten başından itibaren çıkar evliliği ve mal koruma üzerine olduğundan ne kadar gizli o kadar makbul sınıfına giriyor.
Malumuz Reza ABD'de tutuklandı. Bak sen Allahın şu işine. Terör azmış, devletle rahat rahat bu kadar kolay açıktan alay edilmeye hatta yuh çekilmeye başlanmışken tam sırasıydı. Üstelik çocuk tecavüzleriyle denk geldi. Şansa bak. Tesadüf değil arkadaşlar. Kendi ayağına sıkıp tökezleyenin 3 şansı vardır. Bir neden kendi ayağıma sıkıyorumu düşünür çözüm bulur. İki, insanın burnunu boktan kurtaran her aman dostu değildir atasözünü hatırlaması ve elinden tutana dikkat etmezse vermek zorunda kalacağı tavizlere karar vermesi gerekir. Üçüncüsü açık düşmanlık, düşene bir tekme de benden hesabı. Bu düşmanı sevin, en azından dürüst ben düşmanım diyor. Kimle karşı karşıya olduğunuzu bilirsiniz. Reza, TC vatandaşı üst düzey bürokratların adını verince ne olacak? ABD, ben bunları uluslararası suçlardan yargılayacağım verin derse ne yapacağız?
Geldik sonuncuya. Bu en berbatı en çok içimiz yakanı. Bitmeyen terör, bitmeyen şehitler. Şehirdeki teröre taşeronluk yaparak, ilerde kuracağı devlet için taviz vererek kardeşinin canına kıymayı meşru sanan terör zihniyeti kendi ayağına sıkmıştır. Üstelik silahlı yoldan hükümeti değiştirmeyi hedef aldığını açık açık beyan etmiştir. Açık açık ben devleti zora sokuyorum hodri meydan demiştir. Çok safsınız diyeceğim ama bu saflıkla yönettiğiniz milyonlarca dolarlık silah ve uyuşturucu ticareti yapılamaz. Daha çok tarih okumalısınız. Suriye ve Irak, nasıl kurulup, şimdi niye savaşa sürüklendi diye düşünmedinizse ayıp etmişsiniz. İranı karıştırmayın. İran, Türkiye gibi, imparatorluk mirası bir devlet. Bu yüzden bölgesel olarak hala çok belirleyici. Olan hem sizin hem de bizim çocuklarımıza oluyor. Bizi sokakta açıktan açığa çatıştıracaklar, uyanın. Bu millet vatanı için ölür ve öldürür. Konu vatansa gerisi teferruattır. Sözde solcular, nasıl ulusalcılar ve HDP yandaşları olarak bölündü bir düşünün. Geçmişte sağ ve sol güya bu vatan için çatıştı sokakta, sonra askeri darbe oldu. Bu arada TC hangi tavizleri verdi de, hala belimizi doğrultamamaktayız, bir düşünün.
Veee tüm bu olanların tek sorumlusu bizleriz. Atatürk fiziki savaşı vererek ve liderlik ederek bu vatanı kurtardı. Bize geriye bir takım kültürel devrimler ve Türk kültürüyle ilgili kitaplar, yazılar sözler bırakarak gitti. Kurtuluş Savaşımız daha bitmedi ki. Kültür savaşımızı Müslümanlıkla destekleyerek kaybetmeye çok yaklaştık. Atatürk, Hilafeti laf olsun diye mi kaldırdı ? İmparatorluğu kurmuş ve yüzyıllarca yönetmiş bir aileyi laf olsun diye mi sınır dışı etti ? Biz Türkler özümüze dönerek kendi kültür devrimizi yapmadıkça kurtuluş savaşımız sonlanmayacak. Yukarıda bahsettiğimiz konular Türk kültürünün neresine denk düşüyor bir düşünün Düşmüyorsa hangi kültür emperyalizminin kölesi olduk da ABD savcısından medet umar olduk. Haa, Türk kültürü neydi acaba halindeyseniz vah bize.
Acı reçete: Bursa Nutku, okuyunuz.
25.03.2016